Tatil, Yaşamla İlgili Tutumumuzu Geliştirir

Bu hafta blogda, eylülde tatilin verdiği özel his üzerine bir yazı planlamıştım önce. Bunun yerine neden bu başlığa öncelik verdiğimi ise en özenli şekilde sizlerle paylaşacağım. Tatil ve yaşamın kendisi üzerine biraz bilimsel bilgi, biraz da felsefi sorgu içeriyor.

Blogda 7 yılı devirdik. Her yıl eylül ayının gelişini blogda kutladık. Eylül ayı çoğumuzu iyi hissettiriyor. Hatta biraz romantik hissettiriyor da denilebilir. Geliyor mu yeni kararlar size de? Değişim rüzgarları peki? Kış aylarına ilerlerken, sonbahar mevsimi ile zamanda döngüye şahit oluyoruz tekrar. Doğa kendini yenilemek üzere yapraklarının rengini değiştiriyor, dökülüyor ve biz insanlar her defasında bu döngüden büyüleniyoruz. Eğer doğaya daha dikkatli bakanlardansanız tabii. Milyonlarca yıldır bu böyle gerçekleşiyor. Düşününce ne kadar çılgın değil mi? Sonbahar bize her ne kadar havaların soğumaya başladığını çağrıştırsa da dünyada değişen iklimlerle birlikte yaz hala devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda, ekim ayının son günlerinde rahatlıkla denize girilebilirken, bu süre kasım ayına doğru sarkacak gibi görünüyor.

Sahi dünyamızda iklim değişiklikler oluyor ve değişiyor.

Tıpkı doğa gibi bu dönemde de (2020’den sonra) insanlık bir geçiş süreci yaşıyor. Geleceğimiz ve doğamız adına bilinçlenmek ise günümüzde önem arz ediyor. Sosyal medya hesaplarımızda, iklim değişiklikleri ve bunun etkileri, bizim yapabileceklerimiz üzerine yayınlar gerçekleştiriyoruz. Başlığı içeren konumuza geçmeden önce, son bildirimizi buraya da bırakmak istedim.

Dünyanın geleceği için alarm. 2020 yılına geçişle birlikte, bireysel, toplumsal ve süregelen etkiyle de dünyamız adına yaşamsal bir kırılım yaşamaktayız. 2021 Ağustos ayında, IPCC (Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli) “İnsanlık İçin Kırmızı Kod” tanımıyla, 3 bin sayfalık raporunu yayınladı. Bu raporun kayıtlarına göre 2030 yılına kadar şansımız var. Küresel ısınmanın 1,5 *C de ve altında kalması kritik bir öneme sahip. Bu bağlamda sera gazı emisyonlarını azaltmak için hükümetler alarma geçerken, bu çabaya bireysel olarak katılımlarımız da önem arz ediyor. Bireysel yaşam alanlarımızda, iş yerlerimizde, bulunduğumuz tüm konularda bireysel sorumluluklar alarak dünyanın geleceği için destek olabiliriz.

Bu kısıtlı süreçte bireysel yaşamlarımızda “Karbon Ayak İzi” hakkında bilinçlenebiliriz. Karbon ayak izi iki parçada tanımlanır. İlki doğrudan birincil karbon ayak izi, ikincisi ise dolaylı karbon ayak izidir. Birincil ayak izimiz, evsel enerji, tüketim ve atıklarımızdan tutun da ulaşıma kadar tercihlerimiz sonucu ortaya çıkan sera gazı salınımının, karbondioksite dönüşme oranının hesaplanmasıdır. İkincil ayak izinde ise; kullanmayı tercih ettiğimiz ürünlerin imalat ve bize ulaşım sürecinden bozulmasına kadar gerçekleşen döngüyü temsil eden CO2 emisyonlarının ölçüsüdür.  Bakıp geçmenin ötesinde, bir durup incelediğimizde adeta büyülendiğimiz ağaçlar ise havadaki karbondioksiti emerek, dünya için oksijen üretir.

1 ağaç/1 insan güzel bir geleceğin şimdiki belirleyicisi olabilir. 

Ve görülen o ki tüm bunları hep birlikte uygulamak üzerine ne kadar bilinçlenirsek o kadar başarılı olabileceğiz. Yayın başlığımıza geçecek olursak da; “Tatil yaşamla ilgili tutumumuzu geliştirir” ne demek ve nasıl? Bunu biraz açalım.

Yaşamla, dünyaya, gelecekle ilgili şu an tutumunuz nasıl? İçsel tutumlarımız (olumlu-nötr-olumsuz) kendi çemberimizi, iş ya da özel yaşamlarımızı oldukça etkiliyor. Yukarıda bıraktığım bildiride, dünyanın gidişatı ve çevreye karşı artırmamız gereken duyarlılık üzerinden de değerlendirilirse, doğaya karşı tutumumuz geleceğimizi belirleyecek. Bu başlıktaki cümleyi ilk oluşturduğumda, üzerinde gereğinden biraz fazla kafa yorduğuma emin olabilirsiniz J

Ve şimdi yazmak için oturduğumda ise birbirinden farklı konular bir akışla birleşmiş oldu J Var oluşumuzun en dikkat çeken şeylerden biri; zihin ve zihnin işleyişi ile ilgili. Siz ne dersiniz? Bir başka araya sıkıştırmak istediğim şey ise çağımızın uyaran sıklığında, bir şeye odaklanmak bile çok zor olurken, zihni yönetebiliyor olmak giderek daha önem kazanmakta. “Tatilde Anda Kalmak” gibi yazılarımızı arşivimizde bularak, 3 günlük tatilinizi 3 ay sürmüşçesine deneyimleyebilirsiniz. J Evet, anda kalarak, zamanda genişlemek mümkün görünüyor (ispatlanamıyor pek ama kesinlikle deneyimsel) . Asıl başlığımın özüne geçiyorum artık. Tatil, bir yere gitmek, yeni görüntüler, yeni deneyimler, duyularımıza hitap eden diğer yeni eylemler hepsi ve hepsi zihnimizde yeni örüntüler oluşturmamızı sağlıyor. Zihinde oluşan bu yeni nöron bağlantıları ile yaşamlarımızda tutum geliştiririz.

Yeni bir oteli keşfederken ve tatil süresince karşılaştığımız görselliği taramak,

Yeni bir lezzet tatmak,

Sahilde kuma dokunmak, çimlere temas etmek,

Denizle, suyla temas etmek,

Akşamları parti ya şovlarda yeni müzikler dinlemek gibi gibi…

İlk tatile gittiğiniz otelin detaylarını muhtemelen hala çok iyi hatırlıyorsunuzdur. Yani tatile çıkmak, yeni bir oteli keşfetmek, hiç bilmediğimiz bir ülkeye gitmek, yeni kültürler tanımak ve bunu çeşitlendirdiğimiz sürece aslında tutumlarımızda mental gelişme ve dolayısıyla yaşama dair tutumlarımızda gelişme yaşarız. Eskilerin “tebdili mekanda ferahlık vardır” sözünü hatırlar mısınız? Burada bize neyi ifade etmeye çalışmışlar diye baktığımızda ise; uzun süreler aynı yerde kalmak yerine, farklı bir mekana gittiğimizde bir ferahlık, iyi hissetme hali gelir üzerimize.

İyi hissetmek için tatile gidişimizi ya da tatilden dönünce neden iyi hissettiğimizi çok iyi tanımlamıyor mu sizce de?J Yıllardır blog yayınlarımızı yaparken, tatil seçiminizin Crystal Hotels’den yana yapmaya sizleri yönlendirmek yerine, tatil ve süreçleri üzerine bilinçlendirme yayınlar yaptık. Doğru bir seçim yaptığınızı anladığınız otelde, diğer tüm güzelliklerin tadını çıkarabilir, harika bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz. Güzel bir tatil, yaşamla ilgili tutumunuzu geliştirir :) Güzel bir eylül tatili planı size de iyi gelebilir.

Bizi blogda takipte kalın lütfen! Kurduğunuz tatil hayalleriniz için karar verme sürecinde sizlere birebir tatil asistanlığı hizmeti veren çalışanlarımız var. Özel istek-talep ve varsa sürpriz organizasyonlarınızı sizinle planlamak için bir telefon uzağınızdalar. Kilit Hospitality Group otellerinde 2021 fırsatları için; 444 0 558 / (0242)322 00 00 numaralarından özel çağrı merkezi hizmetine ulaşabilir, danışmanlarımız ile birlikte kusursuz bir tatil planlayabilirsiniz.

Her gününüz tatil tadında geçsin!